
AIDS Belirtileri Vücudun Neresinde Başlar?
AIDS belirtileri vücudun farklı bölgelerinde özellikle ağız, baş, boğaz, ateş, lenf bezleri, cilt ve solunum yolları üzerinden başlar. Bu belirtiler, bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla birlikte fırsatçı enfeksiyonların etkisiyle başlar.
AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu), HIV virüsünün bağışıklık sistemini yıllar içinde zayıflatması sonucu gelişir. HIV’in ilk dönemlerinde belirti vermeyebileceği unutulmamalıdır. Ancak bağışıklık sistemi baskılandığında vücudun çeşitli bölgelerinde uyarıcı işaretler ortaya çıkar.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve CDC’ye göre, AIDS belirtileri tek bir organda değil; bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak çoklu organ sisteminde eş zamanlı görülebilir. Bu nedenle erken dönemde HIV testi yaptırmak, hastalığın ilerlemesini önlemek açısından kritik öneme sahiptir.
AIDS Ağız Belirtileri
AIDS ağız belirtileri genellikle iyileşmeyen yaralar, dilde beyaz plaklar ve mantar enfeksiyonları ile başlar. Bağışıklık sistemi zayıfladığı için ağız, AIDS’te en erken etkilenen bölgelerden biridir.
En sık görülen AIDS ağız belirtileri pamukçuk olup, dil ve yanaklarda beyaz, pütürlü plaklar oluşturur. Bunun yanında tekrarlayan aftlar, dudak ve dil kenarında uçuk benzeri yaralar, tükürük bezlerinde şişlik ve ağız kuruluğu da dikkat çeker. Bu durum yutkunma güçlüğüne, tat değişikliklerine ve konuşma sırasında ağrıya yol açabilir.
AIDS ağız yaraları genellikle mantar veya viral enfeksiyonlardan kaynaklanır. Normal aftlardan farklı olarak uzun süre geçmez, sık tekrarlar ve tedaviye dirençli olabilir. Bu nedenle iyileşmeyen ağız yaraları AIDS açısından mutlaka araştırılmalıdır.
AIDS Boğaz Ağrısı Belirtileri
AIDS boğaz ağrısı belirtileri mantara bağlı enfeksiyonlar veya kronik viral hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar ve sıradan boğaz ağrısından daha uzun sürer.
HIV bağışıklık sistemini zayıflattığında ağız ve boğazda oral kandidiyazis (pamukçuk) sık görülür. Bu durum boğazda yanma, yutkunma güçlüğü ve beyaz plaklarla kendini gösterir. Ayrıca tekrarlayan farenjit, bademcik iltihabı ve geçmeyen boğaz ağrıları AIDS’in tipik bulgularındandır.
Normal enfeksiyonlarda boğaz ağrısı birkaç gün içinde düzelirken, AIDS’e bağlı boğaz ağrısı haftalarca sürebilir ve ilaçlara rağmen geçmez. Sık tekrar eden, mantar plaklarıyla birlikte seyreden boğaz ağrıları HIV/AIDS açısından dikkatle değerlendirilmelidir.
AIDS Baş Ağrısı Belirtileri
AIDS baş ağrısı belirtileri menenjit, sinüzit veya beyin enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıkar ve sıradan baş ağrılarından daha uzun ve şiddetli seyreder.
HIV ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflar ve beyin dokusunu etkileyen toksoplazmoz, menenjit veya lenfoma gibi fırsatçı hastalıklar gelişebilir. Bu durumda baş ağrısı günlerce, hatta haftalarca sürebilir. Ağrı çoğu zaman normal ağrı kesicilerle geçmez ve halsizlik, bulantı, görme bozukluğu veya nörolojik sorunlarla birlikte görülebilir.
AIDS’e bağlı baş ağrısı genellikle inatçı, uzun süreli ve tedaviye dirençli olur. Eğer baş ağrısına ateş, ense sertliği, bilinç bulanıklığı veya görme sorunları eşlik ediyorsa acilen doktora başvurulmalıdır.
AIDS Ateş Belirtileri
AIDS ateş belirtileri uzun süren, nedeni bulunamayan ve gece terlemeleriyle birlikte görülen düşük-orta dereceli ateş şeklinde ortaya çıkar.
HIV ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflar ve vücut fırsatçı enfeksiyonlara karşı sürekli savunma halinde kalır. Bu süreçte haftalarca süren ateş, halsizlik, kilo kaybı ve terleme görülebilir. Antibiyotiklere rağmen geçmeyen ateş AIDS’in en önemli sistemik bulgularındandır.
AIDS’e bağlı ateş genellikle kronik, tekrarlayan ve başka enfeksiyonlarla açıklanamayan bir durumdur. Özellikle gece terlemesi, yorgunluk ve lenf bezi şişlikleriyle birlikte seyrediyorsa HIV/AIDS açısından araştırılmalıdır.
AIDS Lenf Bezleri Belirtileri
AIDS lenf bezleri belirtileri boyun, koltuk altı ve kasıklarda uzun süreli, ağrısız şişlikler şeklinde ortaya çıkar.
HIV enfeksiyonu erken dönemde bağışıklık sistemini hedef alır ve lenfatik dokuda yoğun şekilde çoğalır. Bu durum, aylarca kaybolmayan lenf bezi büyümelerine yol açar. AIDS’e bağlı lenf şişlikleri genellikle birkaç santimetreye kadar ulaşabilir ve ağrı yapmadan varlığını sürdürebilir.
Diğer enfeksiyonlarda lenf bezleri kısa sürede normale dönerken, AIDS’te şişlikler uzun süre kalıcı olur ve antibiyotik tedavisine yanıt vermez. Özellikle ağrısız ve simetrik lenf bezi büyümeleri HIV/AIDS açısından dikkatle incelenmelidir.
AIDS Cilt Belirtileri
AIDS cilt belirtileri döküntüler, mor-kahverengi lekeler (Kaposi sarkomu) ve iyileşmeyen yaralar şeklinde başlar.
Bağışıklık sistemi zayıfladığında ciltte sık görülen enfeksiyonlar ve tümörler ortaya çıkar. Herpes, zona, mantar enfeksiyonları ve en çok bilinen Kaposi sarkomu AIDS’in tipik deri bulgularındandır. Bu durum kaşıntılı döküntüler, kabarık lekeler ve iyileşmeyen yaralarla kendini gösterir.
AIDS’e özgü en belirgin bulgulardan biri Kaposi sarkomudur. Bu lezyonlar genellikle mor, kahverengi veya kırmızı renkte, deri altında kabarık ve ağrısız şekilde gelişir. Normal cilt döküntülerinden farklı olarak uzun süre kaybolmaz ve zamanla yayılabilir.
AIDS Solunum Yolu Belirtileri
AIDS solunum yolu belirtileri genellikle uzun süren öksürük, nefes darlığı ve sık tekrarlayan zatürre şeklinde görülür.
Bağışıklık sistemi çöktüğünde özellikle Pnömosistis jirovecii pnömonisi (PCP) gibi fırsatçı enfeksiyonlar gelişir. Bu enfeksiyonlar, balgamsız kuru öksürük, göğüs ağrısı, yüksek ateş ve ilerleyen nefes darlığına yol açabilir. AIDS hastalarında bu tür zatürre atakları sık tekrarlar ve tedavi edilmezse hayati risk oluşturabilir.
AIDS’e bağlı öksürük genellikle inatçı, balgamsız ve haftalarca süren bir tablodur. Antibiyotiklere rağmen geçmez ve nefes darlığıyla birlikte görülmesi HIV/AIDS açısından önemli bir uyarı işaretidir.
HIV Testi Yaptırmanın Önemi
HIV enfeksiyonu, erken dönemde belirti göstermeyebilir. Bu nedenle HIV testi yaptırmak, hastalığın erken teşhisi ve tedaviye zamanında başlanması açısından büyük önem taşır. Düzenli test yaptırmak, hem kendi sağlığınızı korumanın hem de virüsün başkalarına bulaşmasını önlemenin en güvenilir yoludur.
Mavi Laboratuvarlar Grubu olarak HIV testi konusunda, alanında uzman hekimlerimizle güvenilir bir hizmet sunuyoruz. Laboratuvarlarımızda Uzm.Dr. Sema Güldüren ve Uzm.Dr. Hamit Assaf, HIV tanısı ve doğru test yöntemleri konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip olup, hastalrımıza bilimsel doğrulukla destek vermektedir.
İstanbul’un farklı noktalarındaki modern laboratuvarlarımızda HIV testi yapmaktayız. Çapa, Ataköy, Beykent ve Kozyatağı şubelerimizle güvenilir ve hızlı sonuç veren laboratuvar hizmeti vermekteyiz.